Nuri Bilge Ceylan, şehirsel evhamlarını bir kenara bırakıp, taşranın külfetli dünyasına dönüyor ama bu sefer bir cinayet öyküsünün gerilimi ile dönüyor... Yolların tek düzeliği ve kasabanın insana yeni bir şey sunmamasının banalliğini fona alan Bir Zamanlar Anadolu'da ismiyle de klasiklere gönderme taşıyor. Bir hekim ile bir savcının 12 saatlik gerilimli hikayesinin peliküle aktarıldığı filmin başrollerinde Muhammet Uzuner, Yılmaz Erdoğan ve Taner Birsel yer alıyor. Senaryoda Ebru ve Nuri Bilge Ceylan'ın yanı gizeme Ercan Kesal'ın da imzası var... Türk sinema tarihinin unutulmaz filmlerinden biri olan bu başyapıtı 1080p görüntü kalitesi ile Kült filmlerden izle yebileceksiniz. İyi seyirler dileriz...
Sonuç? Ana tema nedir? Manzara güzel, Efektler güzel ama ne anlatmak istedin. Neden her şeyi seyirciden bekliyorsun.
çetrefilli
4 yıl önce
tarkovsky türk olsaydı nasıl bir başyapıt yaratırdı sorusunun yanıtı olabilecek eşsiz bir film. izlemenizi tavsiye ederim.
25 yorum
halil bozkurt
3 yıl önce
sakın ve sakın izlemeyeyin. 2.30 saatiniz boşa gider. hiç bir yere baglanmayan boş ve gereksiz sahnelerle dolu bir film. max yarım saatlik bir olay örgüsü anlatılırken konuyla alakasız ordan burdan gereksiz ve boş bir ton sahneyle seyirciden 2 saat çalan bomboş bir çekim olmuş. yarım saat boyuncq konuylq hiçbir alakası olmayan köydeki bir dayının elektrik ve mezarlık duvarı muhabbetini izlettiriyorlar bize. hele bide akarsuya düşen bi elma sahnesi vardı acaba bişey mi var bu sahnede o kadar izlettiler dedim bi anlamı mı var falan diye. yok hiç birşey 2 saat elmanın yuvarlanmasını izliyoruz. klasik türk dizileri gibi yarım saatlik konu 2.30 saate cıkarılmış. film anlamsız ve boş. sadece olayları kuş bakışı, 3. bir göz tarafından izliyosun o kadar. duygu düşünce vs. yok bomboş konuşmaları dinliyosun. bunu izliyeceginize aynı konuya sahip güney kore yapımı Cinayet Günlüğü filmini izleyin, film neymiş görün.
özcan
2 yıl önce
Hikayenin merkezinde bir cinayet var, ama birer birer yüzler çerçeveyi doldururken, bir adamın gözünde şiddetli bir şekilde titreyen bir gözyaşı ve başka bir adamın bakışında ölü bir eşin hatırası gezinirken, buradaki daha büyük gizemin ne olduğu ortaya çıkıyor. varlığın kendisi. Bir Zamanlar Anadolu’da başlığı, en bariz olarak Leone’nin 1968 başyapıtı Bir Zamanlar Batıda da dahil olmak üzere Sergio Leone’nin eserlerini akla getiriyor . Bunun ya da başka bir Leone filminin Anadolu üzerindeki etkisi konusunda güçlü iddialarda bulunmak istemiyorum ama yine de çoğu western gibi Bir Zamanlar Anadolu’da diğer şeylerin yanı sıra, kadınların büyük ölçüde ekran dışı figürler olsalar bile eleştirel kaldıkları, asla gerçekten sessiz olmasalar da sessiz kaldıkları şiddet ve erkeklik incelemesidir.
emrah
2 yıl önce
yıllar önce izlemeye çalışıp bitirememiştim. sebebi ise filmin mekanının* bende uyandırdığı terk edilmişlik hissiydi. bir film karesi olarak bile görsem böyle yerler bende inanılmaz bir hüzün yaratıyor. tabii bu hüzün anksiyetemi besliyor ve her şey daha kaotik bir hale geliyor.
bu sefer ilk yarım saati aşıp cenin pozisyonunda izlemeye devam ettim. ilk defa bir filmin sonuna geldiğimde bu kadar yorulduğumu hissettim. sonlara doğru doktorun sokakta yürüdüğü sahnede terk edilmişlik hissinin verdiği rahatsızlık iyice artarken üstüne finaldeki otopsi sahnesiyle altın vuruşu yaşattı film bana.
zeynep
2 yıl önce
Hüzün ve dramı çok ince ayrıntılarıyla işleyen bir film
Can
2 yıl önce
Bu yorum spoiler içermektedir. Okumak için tıklayın.
Çekimleri ve görsel kalitesi kısmını geçiyorum.
filmden bir şey anlamayanlara kısa ve basit bir şekilde yazacağım. film, anadolu’nun ufak bir kasabasında yaşanan adli bir olayı anlatıyor. içerisinde bir sürü mesaj var.
devlet bürokrasisindeki ilişkilere savcı, doktor, polis ve muhtar üzerinden değiniliyor.
mesela muhtar sahnesinde muhtar derdini anlatırken savcı ki devlet kadrolarının en üst kısımlarında yer alan kişi muhtara o konuşurken bakmıyor. adam sadece yemeğe odaklı. muhtara baktığı sahnede ise laf arasında ondan bal istiyor. ve dikkat edilirse diğer sesler onu bastırıyor. Yani araya isteğini güzelce sıkıştırıyor.
adam çıkarcı, almaya odaklı ve egoist birisi. ceset bulunduktan sonra yazıyı yazdırırken kendisini ünlü bir aktöre benzettiklerinde konuyu geçiştirip tekrar açıyor ve bu durumdan dolayı oradakilere biraz “hava” atıyor. bir kadının öldüğünü doktora anlatırken ise ağzından zor çıkıyor kelimeler. en sonunda anlıyoruz ki karısını aldatmış ve olaya hala şaşırıyor. bir insan diğerini cezalandırmak için intihar mı eder diyor. Yani adam kibirli ve egoist birisi.
polis ise telefon sesiyle bile karısına karşı alttan alan biri olduğunu gösteriyor ki karısıyla konuşunca bunu daha iyi anlıyoruz. karısı bayağı bir adama karşı üstün ve ilişkiyi idare eden biri. Yani polis karısından korkuyor. fakat dışarıya karşı aslan kesiliyor yeri geldiğinde.
buna benzer daha bir sürü çıkarım yapılabilir. aklımda olan ve yazmadığım bir sürü şey daha var.
ayrıca filmde anadolu insanının eşekçiliğinden de bahsediliyor. anadolu irfanı vs diyerek yücelttiğimiz bu topraklarda hayvanlarla ilişki kuran bir sürü sapığın olduğunu biliyoruz mesela. filmde buna da değiniliyor. Arap, muhtarın köyünün böyle olduğunu söylüyor mesela.
Bop
2 yıl önce
Bu yorum spoiler içermektedir. Okumak için tıklayın.
Gelmişken muhtarın kızı doktora isteyeydik iyidi 🙂
tflntwa
1 yıl önce
tek kelime ile muhteşem.Keskin’in terk edilmişliği ve bozkırın insanı sürekli muhasebeye iten havası,Sınıfsal farklılıklar vb.Beğenmeyen arkadaşlar, bu film dertleri olan ciddi bir yapım.Anlayabilmek için belirli edebi metinlerden haberdar olmak yada en azından orta anadoluyu gezmiş olmak gerekir diye düşünüyorum.Neşet Ertaş nasıl yetişiyor zannediyorsunuz?
Atakan
1 yıl önce
Yaşar abinin gömleğini bilen bilir köyün yerleşik abileri giyer
Atakan
1 yıl önce
Allah can sağlığı versin elektrik de gelir su da gelir ….. :))
Zülfikar
7 ay önce
Bu yorum spoiler içermektedir. Okumak için tıklayın.
Bu doktor ne ayak. Bir şeyleri gizledi ama neden anlamadım.
Sonuç? Ana tema nedir? Manzara güzel, Efektler güzel ama ne anlatmak istedin. Neden her şeyi seyirciden bekliyorsun.
tarkovsky türk olsaydı nasıl bir başyapıt yaratırdı sorusunun yanıtı olabilecek eşsiz bir film. izlemenizi tavsiye ederim.